Bozkırın
orta yerinde bi’ başına kalmış bir ağaç.
Dinlenmek
üzere dallarına konan göçmen kuşların konuştuklarına
Kulak
misafiri olmuş, dünyanın sonuna dair.
Siyah
bir yılanın; simsiyah,
Tepesinde
tüten dumanın kustuğu gürültülü ışık hüzmeleri
Parçalayacak
göğü ve sessizliğe bürüyecek zaman ile yeri.
İşte
o günden beri
Bekliyor
olacak olanı yahut olacağından korktuğu şeyi.
Ve
şimdi bir şeyler vuku bulacakmışçasına
Unutulmuş
bir kehaneti fısıldar gibi rüzgar
Usul
usul sarsıyor dallarını ağacın.
Siyah,
simsiyah bir bulut; yıldırım yüklü
Yaklaşıyor
karşı tepenin eteklerine dolanan
Eskimiş
asfalt bir yolun üstünden
Ha
kustu kusacak.
Bozkırın
ortasında yapayalnız bir ağaç.
Uzanıyor
yalvarıyormuşçasına göğe doğru; gri
Yapraksız
cılız dallarıyla, çaputlar bağlı; rengarenk.
Nereden
baksan dünyanın bütün yükü
İnsanlığın
derdi tasası
Fakat
aynı zamanda her bir dal musanın asası.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder