9 Aralık 2024 Pazartesi

öyle bir düş ki



uzaktaydım

gözlerimi kapadığımda işitmek için sesini

annemin bahçesinden kopardığım izole bir gülü kuruttum

başkalarını anlatan cümlelerin olduğu bir kitabın ilk sayfalarında

sonra gözlerinde göründü gözlerim

kelimelere karıştı gülün özü

kağıda dökülmüş her cümle yaşanmışlıklarımızı haykırır oldu

belkilendi kati surette yaşanır dedikleri her şey

daha sonra bir yangına dönüştü suç mahalli

okudum harfi harfine ne çizildiyse

damarlarımda hummalı nabızlara yürünüldü böylece

büyüdü gözlerimde göz bebeklerin

-den düşüverdim

bir umut göğsümde kavuşan küçürek ellerim tutunamadı daha fazla.


daha önce bir şiirde olduğu gibi ibrahim, gel!

gel ve düş şu isli saman kağıtlarına

biliyorum senin yangının değil bu

bir kez olsun gül bahçesinde geçsin bu hikaye, o kadar

gerekirse karıncalar su taşısın sırtında müstehzi kertenkelelere rağmen

ve gerekirse kurbağalara bakmaktan gelinsin

ki senin için bir anlamı yok bunun anlıyorum

istiyorum ki

‘’hürriyet’’ nidaları ile bir gönüle koşabilsin hislerim, düşünmeden

atılan zarların aynı rakama tesadüf etmesi gibi denkleşilsin

bilinsin tabi, karanlık sabahlara uyanmak kadar meşakkatli unutmak denen şey

aman! hiç hatıra hayale gelmesin bu bahis

rien ne va plus.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder