17 Ocak 2023 Salı

kalbin hezeyanı aklın sayıklaması

 


Tam da her şey ‘’aynı işte nolsun’ken

Sen çıktın karşıma bir akşamüzeri…

Karanlığı aydınlatan bir sinema perdesi gibi

Aydınlanıverdi gökyüzüm denk geldiğimde gözlerinin karanlığına.

İçim… sıcacık oluverdi

Buna karşın saçlarının nefhası ellerimi üşüttü

Uzanıp dokunmak istedim, korktum

Üşütür karamsarlığım ateşini diye.

Aşık mı oluyorum… bilemiyorum.

Sanırım hüzün kokan yüzünde

Bir tebessüme niyetlenerek kurumaya razı dudaklarım

Oysa dudakların eski kelimeleri hatırlatıyor bana… hazin.

İçimin avlusunda volta atarken geçmişim

Seni gördükten sonra ne ben aynı benim ne de geleceğim bundan eminim.

Zannediyorum ki aşık oluyorum

Yoksa mümkün değil bu kelimelerin ardışıklığı

Yahut hayatın acı bir sürünceme olduğu bu tutarsızlıklar şehrinde

Yabancı bir yüze bu kadar uzun bakıyor oluşum…

Gidelim bu şehirden, taşraya yerleşelim.

Ben yeni bir filme hazırlanırken, sen ise bu filmin en sevdiğim sahnesi ol!

Bizim filmimiz olsun bu

Üstelik çoğunun aksine bunalımdan arınmış bir taşrada geçsin.

Sonra soranlara ‘’aynı değil işte, çok şey değişti artık’’ diyelim.

 

aşık oldum galiba

aklın hezeyanı müsebbibi kalbimin sayıklamasına.


İllüstrasyon: Görkem Emirler