17 Aralık 2019 Salı

Kurban

 


avluyu yoldan ayıran duvarın ardından

uzatmıştım kafamı parmaklarımın ucunda.

bir anda yere düşürülen etrafı sarılmış hayvan

müsebbibi zelzelenin hissettim duvarda.

tekbir sesleri yükselirken hep bir ağızdan

donakalmıştım bende ne ses vardı ne seda.

 

aniden göz göze geldik yatık hayvanla

başına geçirilmiş çuval sıyrılmış biraz

korku bulaştı gözlerinden gözlerime

tam boğazımda düğümlendi tutuk bir itiraz.

o sırada dayadı boğazına bıçağı kasap şuayip abi

sanki kalbimle senkron attı hayvanın kalbi.

nedendir bilmem birden  oldu diller lal,

hayvanın boğazında belirdi kırmızı bir hilal.

 

artık bakmak istemiyordum

bir an kaybettim şuurumu düştüm yoldan tarafa

artçı bir zelzeleydi olan

hayvanın zelzelesinden sonra.

ve bir yandan hayvanın canhıraş sesi,

bir yandan benim sesim.

annem haykırıyordu avludan

‘’İsmail! İsmail oğlum neredesin?’’

Fotograf: Tayyip Demir