28 Ekim 2018 Pazar

Malumdan Meçhule Bir Kıyamet Tasviri

 


Başı ve sonu görünmeyen bir arazi

İnsanlar anadan doğma vaziyette doluşmuş

Diğer yandan başı ve sonu görünmeyen gökyüzü

Gri bulutlar yağmura niyetli vaziyette istilada.

Feryatlar, ağlayışlar, yalvarışlar var kelimelerinde insanların

Duyulan ise koca anlamsız bir uğultu.

Kalabalığı bir arada tutan bir düğüm

Ve bu düğümü perçinleyen ittirmeler.

İşte bu hengâmede farklı bir ses bekliyor bulutlar gri

Kimine göre üfürülen bir boynuz

Kimine ise koskocaman bir şşş.

Bir ses bölüyor ani ve perçinliyor kalabalığı sessizlik hususunda

Lal olmuş diller ve kulaklar sağır artık

Gökyüzünde gözler hep bir baştan.

Gözleri kör eden bir ışık patlıyor ani, yağan yağmur hemen ardından

Hareketsiz ve çaresiz insanlar bu yağmurun altında lal, âmâ  ve sağır

Kim daha günahkârsa zaman asıl onun için ağır.

Eriyor yağmurla birlikte bedenler, toprağa düşüyor kemikler

Erimeyle göğe yükselen gaz bulutları

Bu hengâmeden huzura taşıyor ruhları.

Taşındıkça ruhlar emekliye ayrılıyor gri bulutlar

Aydınlanıyor gökyüzü yer yer ve en sonunda büsbütün.

 

Malum dünya, bir kara delik olup çekiyor kendisine yaradılanı

Meçhule dönüştürüyor yeri, göğü ve anı.