22 Şubat 2017 Çarşamba

Şey… Konuşabilir miyiz? Niye? Boş Ver!



Bir durakta beklerken gözüme ilişirsin şimdi de

Ve bir ihtiyar dayı ceplerini yoklar senden öte.

Ben bir cam kenarında bulurum kendimi,

Görürüm, anlarım gideceğini.

Bir hüzün basar egzozundan gezegeni.

Daha gitmeden sen

Gezegen,

Benimle birlikte bekler seni.

 

Vakti olmasına rağmen minibüs gelmez.

Duraktaki senden öte dayı bir sigara çıkarır.

Sen ise telefonla konuşmaya başlarsın.

İnatla minibüs gelmez oysa

Sanki benim için çalışır tüm kâinat,

Oysa senin gitme ihtimalini doğuran

Kâinat da o kâinat.

Vazgeçerim bu kehanetten.

 

Bir duraktasındır halen, otoban minibüssüzdür.

Bu sırada gezegende senden öte bir sigara yakınır

Bu duruma.

Telefondaki ses titrer:

Şey… Konuşabilir miyiz?

Bir anda bir minibüs otobanlanır.

Daha önce de vazgeçilen

Bir kehanetten vazgeçilir.

 

Minibüs durağa yanaşır, kapılar açılır.

Üstünde dumanı tüten sigarasıyla ihtiyar, senden öte

Kâinata küfreder.

Neyi?

Biner geride kalanlar hariç herkes, kapılar kapanır.

İhtiyar bu sefer sigarasını savurur.

Boş ver!

Dayı binmez geride kalır.

 

Minibüste cam kenarına oturursun,

Önündeki ihtiyarın omzuna dokunup bir kişi uzatırsın.

İşte o an ben dâhil olurum şiire, telefonlar kapanır.

Nakavt olmuş bir boksör misali

Uzanmış bir yol kenarında yatıyor bulurum kendimi.

Ne otobanlar minibüslenir artık

Ne de sigaralar yakınır bu duruma.

Ve bu gezegende geride kalırım gidenler hariç.

15 Şubat 2017 Çarşamba

Kibrit Çakmak Sigara Yakar Mı

 


"Dayı, çakmağın var mı?" diye sordum karanlıkta sıralı sarı beyaz kaldırım taşlarından beyazına oturmuş adama. "Yok!" dedi. "Kullanmıyorum." "Çakmağı mı yoksa sigarayı mı?" diye sordum bu sefer. Dayı elini sıradaki sarı kaldırım taşına koydu, bu otur demekti, oturdum."Paketi çıkart!" dedi, çıkarttım. Bir dal aldı, ben de bir dal aldım. Cebinden bir paket kibrit çıkarttı, çaktı, sigaraları yaktı. Ve dumanı suratıma üfürdü. Ben sigaramdan nefes çekerken dayının ne kastettiğini anlamıştım.

1 Şubat 2017 Çarşamba

Bir Müezzinin Müzik Serüveni

     Müezzindim ben çocukken. Müziğe çok genç yaşta başladım demeden önce bunu söylemek istedim. Geçen yaz Kuran’a geçmeme rağmen tekrardan elif badan başladığım bir yazdı. Köyün imamı bana şu ana kadar kamet etmeyi, namaz kılmayı ve dua okumayı öğretmişti. Ve elbette Allah’ın birliğini, 32 Farzı, yaşamı, ölümü ve buna benzer birçok şeyi. Bu sene ezan okumayı öğretecekti. Birkaç kere okuttu bana caminin içinde. Çok heyecanlıydım. Minareden okumam imkânsızdı benim için. Yapamazdım. Bu kadar kalabalık bir şehre karşı okumak zordu yani.  ‘’Çalış!’’ dedi bana imam ‘’Sonra minareden okuyacaksın!’’ Daha bir heyecanlandım bu tekliften sonra. Sanırım bundan sonraki hayatımda bir daha, ilk konser teklifimi aldığımda bu kadar heyecanlanacaktım.  Tabi o zamanlar ben 10 yaşında var mıyım yok muyum hatırlamıyorum o kadar küçüğüm işte.

     Bir gün tuvalette ezan okumaya başladım. Neden orayı tercih ettiğimi hatırlamıyorum ama sanırım; hem yeteri kadar sessizdi hem de sesimin daha tok çıktığı tek yerdi. Birkaç gün böyle çalıştım ama sonra günah dediler.  Ezan okunmaz dediler tuvalette. Bilmiyordum günah olduğunu ondan sonra okumadım bir daha. Ama alışkanlık haline gelmişti artık bu bırakamadım bir anda. Sonra bir gün şarkı söylemeye başladım ezan okumamak için. Kimse bir şey demedi, günah diyen de çıkmadı.  Ben de şarkı söylemeye devam ettim. İşte müziğe böyle başladım; daha sonraları belediyenin tuvaletinde paspas yaparken şarkı söylemeye devam ettim. Orada çalışırken hep şöyle düşünmeye çalışırdım: İnsanlar tuvalete sırf beni dinlemek için geliyor ve bunun için para veriyorlar. Ve ben iddia ediyorum bu küçük büyük ilişkisi benden sonra peyda oldu. İçeride ne kadar kalırsan yani türkücümüzü ne kadar dinlersen o kadar ücret veriyordun. Bir gün belediye başkanı tuvalete geldi ve ondan sonra belediyenin düğün salonunda söylemeye başladım işte. Orada beni ilk minareye çıkma teklifinden sonra ilk kez bu kadar heyecanlandıran ilk konser teklifimi aldım. Artık tanınan bir türkücüydüm.

     Benim adım Mümin, Mümin Paspasses. Belki de size anlattığım müzik serüvenime inanmayacaksınız, hatta benim var olmadığımı felan düşüneceksiniz. Belki de bu konuda haklısınızdır çünkü ben sadece sesimi duyabilenlere müzik yapıyorum artık. Yani var olabilmem sizin elinizde. Eğer ki kulağınızın pasını silmek isterseniz beni hayal edin. İşte ben o vakit paspasımla yanınızda olacağım. Paspasım ve müziğimle…