10 Mayıs 2015 Pazar

Atlar Elmayı Sever

     İshak, yine o televizyonsuz günlerden birinde biraz serinlemek amacıyla bir ağacın yanında atından indi ve ağacın altına oturdu. Son günlerde kafası çok karışıktı. Sigarası mı bitmişti? Evet. Aşık mıydı? Belki. Yer çekimini nasıl keşfedebilirim diye düşünüyor muydu? Hayır. Kafasında kesinlikle böyle bir düşünce yoktu. Belki de vardı. Bilemedim. Birkaç dakika sonra uyuyor olabileceğini biliyordum ama. İshak, rüya bile görebiliyordu. Elinde bir değnek, asası, olan ak sakallı bir adam ile gökyüzünden yeryüzüne doğru süzülmekteydi İshak. Asansör icat olundu. Ak sakallı adam, sanki bir şeyler anlatmak istiyordu. İshak ise bunun farkında olmalı ki kulakları ve gözleriyle pürdikkat ak sakallı adama odaklanmaya çalışıyordu. Ak sakallı adam şöyle buyuruyordu:

    ‘’Dünya; bir bataklıktan farksızdır, evlat. Sen her ne kadar kurtulmak için yukarılara çıkmaya çalışsan da, o seni daima içerisine çekecektir.’’

    İshak, ak sakallı adamın söylediklerini garipsedi. Ak sakallı adam 10’dan geriye doğru saymaya başladı:

‘’10…9…8…7….6…..5…..4…..3…..2….1…0’’

    Yere çakıldılar ve roket icat olundu. İshak korkuyla gözlerini açtı. Bir anlık öldüğünü zannetti. Rüya olduğunu bilse de kendisine çok gerçekçi gelmişti. Biraz bekledi. Metabolizması eski haline geri döndü. Bu rüya ne manaya gelebilirdi ki. Neyi ifade edebilirdi? Bilmiyordu. Merak etmişti. Bilmek için merak etmek yeterli miydi? Bilmiyordu. Hemen Halk Kütüphanesine gidip Rüya Tabirleri kitabına bakmalıydı. Ayağa kalkmak için yeltendi. Kafasında bir değnek patladı. Kafasını ağacın dalına vurmuştu. Küçük bir baygınlık geçirdi. İshak, kendine geldiğinde kafasında hafif bir şişlik ve kafasının hemen yanında bir elma vardı. O an kafasının üstündeki ağacın elma ağacı olduğunu anladı. Birkaç dakika öyle bekledi. Şimdi ise kafasında enerji tasarruflu gaz lambaları patlamıştı. Ampul icat olundu. Ayağa kalktı ve elmayı yerden aldı. Elmayı yüksekten yere bıraktı. Elmayı yerden aldı. Elmayı yüksekten yere bıraktı. Elmayı yerden aldı ve son kez elmayı yüksekten yere bıraktı. Yer elması keşfedildi. Koşmaya başladı. Köye doğru koşuyordu. Giyinik olmasına rağmen: ‘’Evreka! Evreka!’’ diye bağırıyordu.

    İshak Newton ünlü olmuştu. Soyadı Kanunu çıkartıldı. Elma? Elma mı? Hayır, hayır onu İshak yememişti. Adem ile Havva da yememişti. Hele Steve Jobs hiç yememişti. Elmayı at yemişti. Atlar elmayı sever…