2 Şubat 2015 Pazartesi

Yalnızlığım

     Deniz, dalgalar ve balıklar. Denizde bir görünüp bir kaybolan tekneleri izliyordu. Tekneler. Evet tekneler. Küçükken kâğıttan yapardı aynılarından. Annesinin çamaşır leğenini su doldurur içine atardı. Sonra beklerdi. Sadece beklerdi. Aslında beklemesinin bir nedeni yoktu. Belki de sadece beklemek için yapardı o tekneleri. Beklemek onu mutlu ederdi. Yalnızdı çünkü. Bilirdi yalnızken herhangi birini ve ya bir şeyi beklemenin insanı kalabalıklaştırdığını. Sanırım yine bekliyordu; denizde bir görünüp bir kaybolan tekneleri izlerken. 

    Bir bank. Bu bankta oturan bir adam. Denizde bir görünüp bir kaybolan tekneleri izleyen bir adam. Yalnız bir adam. Yanında ise bir kılıf vardı. Siyah. Sanırım bu kılıf bir gitar kılıfıydı. Gökyüzünün karanlığında seçilmesi güç; siyah bir gitar kılıfı.  Yıldızlar parıldıyor gökyüzünde. Ve bu yıldızların altında bir adam oturuyor bir bankta yanında ise siyah bir gitar kılıfı.

    Karanlık. Siyah bir gitar kılıfı ve bir adam oturuyor bir bankta bu karanlığın içinde. Adam ayağa kalkıyor sonra gömleğinin ön cebinden bir kutu çıkarıyor. Sigara kutusu. Yakıyor bir tane. Kırmızı bir nokta beliriyor bu karanlıkta. Sadece kırmızı bir nokta. Sonra denize atıyor kutuyu. Sigara kutusu.

    Siyah gitar kılıfı. Sigarasını bitiriyor ve bir kenara atıyordu adam. Sonra acele bir şekilde yanında sakince bekleyen siyah gitar kılıfını açtı. Kafasına kırmızı ve  kıvırcık bir peruk koydu. Yüzünü beyaz bir boya ile boyuyor, kırmızı bir top yerleştiriyordu burnunun üzerine. Ardından adam siyah gitar kılıfından bir gramofon çıkartıp yere koyuyor; ayrıca bir de plak yerleştiriyordu, gramofona. Gramafon çalmaya başlıyordu. Sonrasında belinden bir silah çıkarıyordu. Smith Wesson marka bir Magnum 357. Denize doğru yaklaşıyor ve Smith Wesson marka bir Magnum 357’yi ağzının içine yerleştiryordu. Ardından tetiğe basıyordu. Gramafonun sesine karışan bir patlama sesi.

    Sigara kutusu. Denizde bir görünüp bir kaybolan bir kutu ve hemen yanında bir palyaçonun cesedi, sırt üstü uzanmış. Suratında Smith Wesson marka bir Magnum 357 ile açılmış bir yara. Kırmızı ve kocaman bir noktadan ibaret. Geride bırakılmış bankta oturan ve  sadece bekleyen siyah bir gitar kılıfı, yerde bir gramofon ve gramofona yerleştirilmiş bir Zuhal Olcay plağı. Çalan parça yalnızlığım… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder